Sporla İç İçe Bir Hayat: Kürşad Tüzmen
Yazar: Hilal Zeyneb Saraç
Yüzmeden tüplü dalışa, paraşütle atlamadan motorsiklete… 58, 59 ve 60 olmak üzere 3 hükümette, 2002-2009 arası Dış Ticaret ve Gümrüklerden Sorumlu Devlet Bakanı sayın olan Kürşad Tüzmen’in spor hayatı çocukluğuna dayanıyor. Yüzmenin bahsi geçince benim de hemen dikkatimi çekti. Çok sayıda sporla uğraşmasının yanı sıra Kürşad Tüzmen aynı zamanda hususi pilot lisansına (PPL) sahip ve Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi (TMOK) üyesi.
1970’lerde Türkiye’de yüzme branşını Kürşad Tüzmen’den dinleyelim:
“Türkiye’de 1970’lerde yüzme gelişmemişti. Mevsimsel diyebileceğimiz, sezon uzunluğuna göre yüzücüler çalışabiliyordu. Mesela o zamanlar Adanalı yüzücüler Devlet Su İşleri’nin yaptığı kanallarda yetişirlerdi. Kanal yüzücülerinin stili belliydi. Adanalı yüzücüler hep kurbağalama stil yüzerlerdi, uzun sezon çalışırlardı. Kurbağalama stil yarışlarında hep birinci gelirlerdi. Daha sonra İzmirliler de katıldı. Ankara’da pek yüzücü yoktu. İstanbul’da yüzücüler kendi imkanlarıyla çalışmalar yapardı. Gerek kullanılan teknoloji gerek yapılan antrenman tipleri yetersizdi.
1974’lerde 100 metreyi 1 dakikanın altında yüzmek çok büyük bir olaydı. Ben Adana’da 59 saniyede yüzüp birinci olduğum zaman kronometreyi (o zaman manuel, dijital değil) bana hediye etmişlerdi. Sonraları Türkiye’de 3 kişi bu dereceyi yapar oldu. O zamanki bu derece Türkiye için çok iyiydi ancak dünya dereceleri ile arada kapatılması çok zor uçurumlar vardı.
Ankara’da yüzücü yetişmesi çok zordu. Çünkü 3 ay antrenman yapılabiliyordu. 3 ay antrenmanla Türkiye şampiyonalarına katılırdık. İstanbul ve İzmir’de kapalı havuzlar vardı. İzmir, Akdeniz Oyunları’na ev sahipliği yaptığı için kapalı havuza kavuşmuştu. Böylelikle bu illerdeki yüzücüler daha fazla antrenman yapma şansına sahip oluyordu. 12 ay antrenman yapan rakiplerine karşı Ankaralı yüzücüler 3 ay yaptıkları antrenman ile aynı kulvarda yarışmak zorunda kalıyordu. Eşit şartlara sahip olunmadığı halde Ankaralı yüzücüler de şampiyonalarda önemli başarılar elde ediyorlardı ve seçmeleri kazanıyorlardı. Bu kolay bir iş değildi. Bugün baktığımızda Türkiye’nin her yerinde ciddi tesisler var. “
Kürşad Tüzmen 1981 yılında Orta Doğu Teknik Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümünü bitirdi. ODTÜ’de lisans eğitimi alırken yüzme ve su topu branşlarında yarışmalara katıldı ve dereceler aldı. “1977’de milli takım barajlarını geçip Balkan Şampiyonası’na gitmek üzere milli takıma seçildik. Ancak ODTÜ finallerine denk geldiği için gidemedik.” Lisans eğitimini tamamladıktan sonra Tüzmen’in spora ilgisi askere gittiğinde de kendini gösteriyordu.
“Askerliğimi yaparken Silahlı Kuvvetler Gücü Takımı’nda hem sporcuydum hem de takım arkadaşlarımın eğitiminden sorumluydum. Yüzme ve su topu yarışlarında birincilikler aldık. O dönem hem su topu hem yüzme yarışlarında 3 lig vardı. Su topu takımları için 1. Lig, 2. Lig, 3. Lig; yüzme takımlarında da aynı şekilde A Ligi, B Ligi, C Ligi vardı. Puan toplamak amacıyla her branşta yüzerdik. Ben bir yarışa girdiğim zaman 9 ayrı mesafede yarışa katılırdım. (Performansın yüksek tutulabilmesi için yüzücüler hedefledikleri 2-3 yarışa girerler.) 100m, 200m sırtüstü; 100m, 200m, 400m, 1500m serbest; tüm bayrak yarışları katıldığım yarışlardandı. Yarışmanın sonlarına geldikçe 9 tane yarış yüzen yüzücünün performansı ciddi sıkıntıya girer. 1-2 tane mesafede yarışa katılmak için gelen yüzücüler rekor kırardı. Puan almak için tüm yarışlara giren bizler rekor olmasa da 1.likler alabiliyorduk. Bunun özünde yatan şey ise sporun ne olduğu, detayları, bilimsel yaklaşımlar, bilimsel antrenman metotlarının oldukça eksik olmasıydı. Günümüzde bu durumun daha iyi olduğunu görüyorum. Örneğin 1980’li yıllarda yüzme bilmeyen su topu hakemleri vardı, günümüzde hakemlerin tamamı yüzme biliyor.”
Tüzmen’in ilgilendiği sporlar arasında sadece yüzme ve su topu yok: dalış, uçaklar ve motorlar ile de yakından ilgileniyor. “Yarım yüzyıldır serbest dalış, yaklaşık 40 yıldır da eğitmen balıkadam olarak tüplü dalış yapar ve yaptırırım. Dünyanın bütün okyanuslarında ve önemli denizlerinde dalma fırsatım oldu. Bütün uçaklarla aram iyidir. Aslında sadece PPL lisansım (hususi pilot lisansı) var, yani pervanelilerle uçabiliyorum. Optimistler uçak, pesimistler ise paraşüt kullanırmış derler. Bu nedenle yamaç paraşütü de yaparım. Paraşütte skydiving’ci (paraşütü hemen açmadan atlama) oldum. Adrenalini çok sevdiğim için en iyi bu serbest gök dalışı iyi geldi. Motor sporları uzun yıllardır tutkulu olduğum bir diğer alan. Bütün 2 tekerleklileri seviyorum. Sürmek için yaşıyorum, yaşamak için sürüyorum.”
Samsung Boğaziçi Kıtalararası Yüzme Yarışı ve Çanakkale Boğazı Yarışı
Benim de 2018’den bu yana katıldığım ve kadınlar genel klasman şampiyonu olduğum tüm dünyada değer gören Samsung Boğaziçi Kıtalararası Yüzme Yarışı’nın Kürşad Tüzmen hem düzenlenmesinde rol aldı hem de yüzücü olarak da yarışmaya pek çok kez katıldı. 2020 yılında 32. Düzenlenmiş olan Samsung Boğaziçi Kıtalararası Yüzme Yarışı’na yarışmacı olarak 20’den fazla kez katılmış. Bilmeyenler için Samsung Boğaziçi Kıtalararası Yüzme Yarışı 2016 yılında Dünya Açık Su Birliği’nin (WOWSA) “en iyi açık su organizasyonu” olarak seçtiği, tüm dünyada tanınan ve her sene İstanbul Boğazı’nı geçmek üzere 50’den fazla ülkeden sporcuların seçmelerden geçerek katıldığı bir yüzme yarışıdır.
“Elimde çok güvenilir bir istatistik yok ancak Türk Spor Vakfı ve TMOK başkanvekili Türkay Peker ile Boğaz yarışlarının kurucuları ve ilk katılımcıları olduğumuz için yurtdışı master eğitimi, yurtdışı görevlendirmeler, geçirdiğim ameliyatlar ve hastalıklar dışında herhalde en az 20 defa yüzücü olarak katılmışımdır. Yaş gruplarımda çoğu birincilik olmak üzere, kürsünün her yerinde oldum. İyi akıntı yakalamış olduğum bir tanesinde kendi grubumuzda birincilik, ilerlemiş yaşımıza rağmen genel klasmanda 7.cilik yakaladık.
Yüzemediğim zamanlarda en az 5 defa da ödül vermek için katıldığımı hatırlıyorum. Bu yarışların organizasyonu ve sponsorluklarında bürokrasi kariyerim yardımcı oldu. Serbest Bölgeler Genel Müdürü iken yüzücülere mayo, bone, Dış Ticaret Müsteşarı iken, havlu, bornoz temin etmek bizim görevimizdi. Bakan olarak katıldıklarımda da sponsorluklara ilaveten yarış güzergahı ve bürokratik problemlerle ilgili problem çözücü çalışmalar yaptık.
Günümüzde artık yarışlarımız kurumsallaştı, yoksa sponsor bulmanın zor olduğu bu dönemde istek yapmak çok zor olurdu. Şimdi her şey hazır, 60 kişi başladığımız işin, 100 kat büyüyerek yarısı yabancı 6000 kişinin müracaat ettiği bir etkinlik haline gelmesi ve içinde yer alabilmek çok güzel bir duygu.”
Samsung Boğaziçi Kıtalararası Yüzme Yarışı’nın dışında ülkemizde düzenlenen uluslararası bir yarışma olan Çanakkale Boğazı Yüzme Yarışı yapılıyor. Tüzmen bu yarışa da hem sporcu olarak katıldı hem de önemli rollerde görev aldı. 2018 yılında olimpiyat ve dünya şampiyonu Alman yüzücü Ute Brückner aynı zamanda arkadaşı olan Kürşad Tüzmen’in daveti ile Çanakkale Boğazı Yüzme Yarışı’na katılım sağladı. Tüzmen Çanakkale Troya Maratonu’nda da birinci oldu.
Barış için Mersin’den KKTC’ye Yüzdüler
Kıbrıs Barış Harekatı’nın yıldönümü KKTC ve Türkiye’de anılırken 6 yüzücüden oluşan grup, “Kulaçlar Barış için Kıbrıs’a” ismini verdikleri etkinlik kapsamında kuş uçuşu 93 kilometrelik mesafeyi aşarak Kıbrıs Barış Harekâtı’nın 46’ncı yıldönümünde Mersin’den KKTC’ye yüzerek geçti. Zorlu geçiş yaklaşık 38 saat sürdü. Yüzücüler Mersin’den aldıkları bayrağı yüzerek KKTC’ye taşıdı. Ekip köpekbalığı tehlikesine karşı manyetik bileklikler takarak korundu. Yüzücü ekibinde eski bakan Kürşad Tüzmen, dünya şampiyonu Ahmet Nakkaş, milli yüzücü Tarkan Tüzmen, Manş Denizi’nde double yapan ilk sporcu Faruk İlgüy, Manş Denizi’ni geçen ilk KKTC’li sporcu Osman Akkuş ile öğretim üyesi Kubilay Çimen yer aldı.
“Anamur-Girne geçişi benim dışımda 5 kişilik takım arkadaşlarımla yaptığım 93 km’lik 28 saat süren bir geçiş; ben, Ahmet Nakkaş, Faruk İlgüy, kardeşim Tarkan Tüzmen, hepimiz milli ve iddialı yüzücüler. Ayrıca KKTC den Osman Akkuş, akademisyen Kubilay Çimen.
Anamur çıkışından bahsetmekte yarar var. Anamur Koyu ters akıntısı olan bir yer. Çıkarken 4 saate yakın burada kıyıda arkeolog Elizabeth’in evi olarak bilinen yeri nirengi noktası olarak aldığım için onun kaybolmasını bekledik. Ama yaklaşık dört arkadaş yüzdükten sonra hala kaybolmamıştı. 5. Arkadaş yüzerken yavaş yavaş kıyıdaki evi kaybetmeye başladık. Çünkü ters akıntı vardı. Önce anakara Türkiye kayboluyor, daha sonra Kıbrıs kıyılarını aramaya başlıyor gözleriniz ancak bulması çok zor. Sabah 6’da başlıyorsunuz ve yavaş yavaş öğleden sonra görme umuduyla bakmanıza rağmen geceye kadar Kıbrıs’ı görmeniz mümkün değil.
Herkes üstüne düşeni yaptı. Gece çok zor oldu. Aysız bir gecede yüzdüğümüz için planktonlar ciddi yaralanmalara neden oldu. Hala izlerini taşıyoruz. Planktonlar çok büyüklerdi. 2-3 metrelik planktonlarla yüzmemiz gerekti, ciddi hasar gördük. Onlar bizi gördü mü bilmiyorum ancak biz köpek balığı görmedik. Ben 02:00-03:00 yüzüşüm sırasında manta gördüm. Akdeniz’de manta olmasına şaşırdık, daha sonra araştırma yapınca gördük ki Saros Körfezi’nde de varmış. Mantalar parazitlerini dökmek için suyun üzerine çıkarlar. Eğlenceli bir gece geçirdik diyebilirim. Sahil güvenlik botları sayesinde her şey çok iyi gitti.
Sabaha karşı Kıbrıs yavaş yavaş gözükmeye başladı. Sabah 5 gibi Kıbrıs’a yaklaşmıştık artık. Girne’de Çıkarma Plajı’na çıktık. 1974’te çıkartma yapılan plaja çıkmak, Türk bayrağını oraya götürmek ve bizi karşılayanların bir ödül töreni düzenlemesi çok güzeldi. Daha sonra Girne’deki törenlerin yapıldığı yere geçtik. Orada bugünkü Kıbrıs Cumhurbaşkanı, o zamanki başbakan sayın Ersin Tatar bizi karşıladı. Bizleri misafir etmek istediler ama virüs tehlikesi nedeniyle dönmeyi tercih ettik. “
“Sporcu azmi ve disipliniyle her sorunun üstesinden geliyoruz.”
“Malign melonom dolayısıyla yapılan küçük operasyonlar sonrası suya giremediğimiz dönemler oldu. Ancak gördüğümüz tedavi, spor ve doğala yakın beslenme, sıkıntılarımızı çabuk atlatmamızı sağladı. Sutopundan dolayı omuzlarım da ameliyatlı. Kurşun yerine titanyum döktürdük. Bütün bunlara rağmen sporcu azmi ve disipliniyle her sorunun üstesinden geliyoruz.
Sizin için de öyle değil mi? Ben yüzerken sorunu alır, kulvar taşına çıkar, atlarım. Yüzerken sorun suyla yumuşamaya başlar, daha rahat düşünülecek hale gelir, sonra çıktığınızda sorunu çözmüş, kararınızı vermişsinizdir.
Ve unutmayalım, hepimiz kararlarımızı yaşarız…”
A Life Intertwined with Sports: Kürşad Tuzmen
From swimming to scuba diving, from parachuting to riding a motorcycle… The sports life of Kürşad Tuzmen, who was the Minister of State Responsible for Foreign Trade and Customs between 2002-2009 in 3 governments, 58, 59 and 60, is based on his childhood. When it came to swimming, it immediately caught my attention. Kürşad Tüzmen deals with lots of sports and besides he has a private pilot license (PPL) and he is a member of Turkey's National Olympic Committee (NOC).
Let’s listen to Kursad Tuzmen about swimming in the 1970s:
"Swimming was improving in the 1970s in Turkey. Swimmers could train depending on the seasonal periods. For example, swimmers from Adana used to keep up with in the canals built by the State Hydraulic Works. The style of canal swimmers was obvious. Adana swimmers were always breaststroke-style swimmers, training in long seasons. They always came first in breaststroke style races. Later, the swimmers of Izmir also joined. There were not many swimmers in Ankara. Swimmers in Istanbul used to train with their own means. Both the technology used and types of training were insufficient.
In 1974, swimming 100 meters in less than 1 minute was a huge event. When I swam in Adana in 59 seconds and came first, they gave me the stopwatch (manual, not digital at that time) as a trophy. Then there were three other swimmers achieving the same. So that was very good for Turkey, but this time score had a big gap with the the world rankings.
It was very difficult to train swimmers in Ankara. Because only 3 months training period was available. With the 3 months training, we participated in the national championships. There were indoor pools in Istanbul and Izmir. İzmir had an indoor pool as it hosted the Mediterranean Games. Thus, swimmers in these provinces had the chance to train more. Against their rivals who trained for 12 months, swimmers from Ankara had to compete in the same lane as they did for 3 months. Despite not having equal conditions, swimmers from Ankara also achieved significant success in the championships and won the auditions. This was no easy task. Today when we observe at all parts of Turkey have serious facilities. “
Kürşad Tüzmen graduated from Middle East Technical University, Faculty of Economics and Administrative Sciences, Department of Business Administration in 1981. While studying at METU, he participated in competitions in swimming and water polo branches and achieved good rankings. "In 1977, I was selected to the national team by passing the qualifications for the Balkans Championship. However, we could not go because it coincided with my METU finals." After completing his undergraduate education, Tuzmen's interest in sports was also evident when he went to the military.
“While I was doing my military service, I was both an athlete in the Armed Forces Force Team and was responsible for the training of my teammates. We won first places in swimming and water polo games. At that time, there were 3 leagues in both water polo and swimming competitions. For water polo teams, 1st League, 2nd League, 3rd League; The swimming teams also had A League, B League and C League. We used to swim in every branch to collect points. When I entered a race, I would participate in the race at 9 different branches. (In order to keep the performance high, swimmers enter 2-3 races to achieve their target.) 100m, 200m backstroke; 100m, 200m, 400m, 1500m freestyle; All relay races were among the races I participated in. As the competition comes to the end, the performance of a 9 race swimmer is seriously troubled. Swimmers who came to participate in the race at 1-2 branches would break the record. Those of us who entered all races to get points were able to get 1st places, although there was no record broken. The essence of this was that what sports is, its details, scientific approaches, scientific training methods were quite lacking. I see this situation getting better nowadays. For example, there were water polo referees who could not swim in the 1980s, today all referees know how to swim. "
Tuzmen is not only interested in swimming and water polo among the sports he is interested in: he is also closely interested in diving, planes and motorcycles. “I have been diving freely for half a century and scuba diving as an instructor diver for about 40 years. I had the opportunity to dive in all the oceans and seas of the world. I'm good with all planes. Actually, I only have a PPL license (private pilot license), so I can fly with propelled ones. Optimists say they use planes and pessimists use parachutes. Therefore, I also do paragliding. I became a skydiver (jumping without opening the parachute immediately). Since I love adrenaline, this free sky dive was the best. Motor sports is another area I've been passionate about for many years. I love all 2-wheelers. I live to drive, I drive to live. "
Samsung Bosphorus Intercontinental Swimming Race and Çanakkale Strait Race:
Kürşad Tüzmen took part in the organization of the Samsung Bosphorus Intercontinental Swimming Race, which I have participated in since 2018 and is the women's general classification champion, and has participated in the competition many times as a swimmer. He participated more than 20 times as a contestant in the 32nd Samsung Bosphorus Cross-Continental Swimming Race in 2020. For those who do not know, the Samsung Bosphorus Intercontinental Swimming Race is selected as the "best open water organization" in 2016 with the world-renowned World Open Water Association (WOWSA), and every year athletes from more than 50 countries have auditioned to cross the Bosphorus.
“I do not have very reliable statistics, but since we were the founders and first participants of the Bosphorus races with Türkay Peker, the deputy president of the Turkish Sports Foundation and TOC, I have attended at least 20 times as a swimmer, except for master training abroad, assignments abroad, surgeries and illnesses. I've been all over the podium, most of them first in my age groups. I got the first place in my group in one of races which I caught a good stream, and 7th in the general classification despite my advanced age.
I remember attending at least 5 times to give prizes when I couldn't swim. My bureaucracy career helped in the organization and sponsorship of these races. While I was the General Manager of Free Zones, it was our duty to provide swimmers with swimsuits, bonnets, and towels and bathrobes from the Undersecretary of Foreign Trade. In addition to sponsorships, when I participated as minister, I did problem-solving studies on the race route and bureaucratic problems.
Nowadays, our races are institutionalized, otherwise it would be very difficult to make requests in this period when it is difficult to find sponsors. Now everything is ready, it is a very nice feeling to be able to take part in the organization that we started with 60 people, growing by 100 times and becoming an event where 6,000 people, half of whom are foreigners, apply. "
Apart from the Samsung Bosphorus Intercontinental Swimming Race, the Çanakkale Strait Swimming Race is an international competition organized in our country. Tüzmen participated in this race as an athlete and took part in important roles. In 2018, the Olympic and world champion German swimmer Ute Brückner participated in the Dardanelles Swimming Race at the invitation of his friend Kürşad Tuzmen. Tuzmen also ranked first in the Çanakkale Troy Marathon.
They Swam From Mersin to TRNC for Peace
For the 46th anniversary of Cyprus Peace Operation of the TRNC the group consisting of six swimmers, swam from Mersin to Cyprus which was 93km of distance under the motto "Strokes of Peace for Cyprus. The tough transition took about 28 hours. The swimmers carried the flag they bought from Mersin and carried it to TRNC. The team was protected against shark danger by wearing magnetic bracelets. The swimmer team included former minister Kürşad Tuzmen, world champion Ahmet Nakkaş, national swimmer Tarkan Tuzmen, the first athlete to make a double in the English Channel, Faruk İlgüy, the first TRNC athlete to cross the English Channel, and Kubilay Çimen, a lecturer.
"The Anamur-Kyrenia crossing is a 93 km pass that I made with my 5-person teammates except for me, and it takes 28 hours; I, Ahmet Nakkaş, Faruk İlgüy, my brother Tarkan Tuzmen, we are all national and ambitious swimmers. In addition, Osman Akkuş from the TRNC, academician Kubilay Çimen.
It is worth mentioning the Anamur outlet. Anamur Bay is a place with a reverse current. On our way out, we waited for it to disappear, since I took the place known as archaeologist Elizabeth's house on the shore as a landmark for nearly 4 hours. But after about four friends swam, it was still in the sight. While 5th friend was swimming, we slowly started to lose the house on the shore. Because there was a reverse current. First mainland Turkey disappears, then your eyes want to see the Cypriot coast. You start at 6 in the morning and although you look slowly in the hope of seeing it in the afternoon, it is not possible to see Cyprus until the night.
Everyone has done their part. The night was very difficult. Plankton caused serious injuries as we were swimming on a moonless night. We still have its marks. Plankton were huge. We had to swim with 2-3 meters of plankton, we were severely damaged. I don't know if they saw us, but we didn't see any sharks. I saw a manta while I was swimming at 02: 00-03: 00. We were surprised that there was a manta in the Mediterranean, and when we did our research later, we saw that it was also in the Saros Gulf. Mantaches rise above the water to shed their parasites. I can say we had a fun night. Everything went well thanks to the coast guard boats.
Cyprus started to appear slowly towards morning. We were close to Cyprus around 5 in the morning. We went to Landing Beach in Kyrenia. It was very nice to go to the beach, which the first landing craft shored in 1974, to deliver the Turkish flag there and to be in an award ceremony for those who welcomed us. Then we went to the place where ceremonies were held in Kyrenia. The current President of Cyprus, at that time the prime minister Ersin Tatar welcomed us there. They wanted to host us, but we chose to return because of the virus danger. “
"We overcome every problem with athlete determination and discipline."
“There were times when I could not enter the water after minor operations due to malignant melonoma. However, the treatment, sports and nutrition close to nature enabled me to overcome my problems quickly. My shoulders were also operated due to water polo injuries. Instead of lead, I cast titanium. Despite all this, I overcome every problem with athletic determination and discipline.
Isn't it the same for you? While swimming, I take the problem, get on the lane and jump. When swimming the problem begins to soften with water, it becomes more comfortable to be considered, then the problem is solved when you quit, you've made your decision.
And let's not forget, we all live our decisions… "